BİTKİLERİN KRALİÇESİ SAFRAN
Safran; aroması, tadı, kimyasal özellikleri ile Eko Gastronomi, Turizm, Eczacılık, Sanat bilimlerinin odaklandığı bir bitki olduğu için ulusal ve uluslararası pazarın da ilgisini çekmektedir. Safranın kullanım alanları ve faydalarını bilmeden akla gelen; dünyanın en pahalı baharatı, mübarek bitki, sahteciliği en fazla yapılmaya çalışılan baharat, kendi ağırlığının 100.000 kat suyu sarıya boyayan bitki, bir gramı altının gramına eşdeğer tutulan bitki diye söze başlanılmaktadır.
Safran; uzun yıllar boyunca gıda, tekstil, ilaç ve kozmetik sanayinde yoğun olarak kullanılmıştır. Yetiştirildiği bölgelere ve iklim türlerine göre kalitesi farklılaşmakta olup, ülkemizde en kaliteli safran adından da anlaşılacağı gibi Safranbolu’da yetişmekte ve talep görmektedir.
Safran, soğan ile üreyen bir bitkidir. Toprak üstü kısmı tek yıllık, toprak altı kısmı çok yıllık olup toprak altındaki soğan kısmı üç yıl süresince her yıl filiz vererek yeni bitkiyi oluşturur. Yeni bitki, çiçek verdikten ve gelecek yılın soğanını oluşturduktan sonra toprak üstündeki kısmı kurur. Toprak üstündeki kısmında, bitkinin iğne şeklinde, ince uzun yaprakları bulunmaktadır. Çiçeklenme, ekim ayının üçüncü veya dördüncü haftasından başlayarak 15 Kasım’a kadar sürmektedir. Her bir bitkiden ortalama 7-8 adet çiçek alınmaktadır.
Dış görünüş itibarıyla safran, kırmızımtırak turuncu renkli, kolaylıkla kırılabilen uçları biraz daha geniş iplikçikler halindedir. Tam olanlar uçta üç parçalıdır. Acımsı lezzetli, kuvvetli ve özel kokuludur. Bileşimi uçucu ve sabit yağ, acı madde (pikrokrosin) ve kırmızı renkli boyar maddeler (krosin) taşımaktadır.
Safran karasal ve ılıman iklim bölgelerini sever, -10 C° derece ile 35° dereceye kadar dayanıklılık gösterir. Yetiştirilmesi açısından kolay, zor olan yanı ise toplayıcılığında yaşanan iş gücü maliyeti. Safran bitkisinin çiçeğinde yer alan kırmızı ipliklerin hasadı ile baharat elde edilir. Bu kırmızı stigmaların makine yardımıyla veya otomasyon yöntemi ile hasadı yapılamaz.
Her bir çiçekte yer ala 3 adet kırmızı ipliği el ile koparılır, 1 çiçekten sadece 3 adet kırmızı iplik çıkması ve dekar başına yapılan hasadın az olması, safranı en pahalı baharat yapmaktadır. Eğer ekim alanınız 10 dönümden fazlaysa emin olun aracılar bile üreticilere ulaşmaktadır.
Safranın iklim isteği asmaya benzerlik gösterir ve rüzgâra karşı korunmuş güney yamaçlarda iyi yetişir. Soğanları yaz kuraklıklarına ve dona dayanıklıdır. Vejetasyon devresindeki serin ve nemli havalar bitkinin gelişmesini olumsuz yönde etkiler. Özellikle çiçeklenme devresinde kuru ve güneşli havaları sever. Bu devredeki yağışlar ürünün kalitesini önemli ölçüde düşürür, çiçekler dona çok hassastır.
Safranın verimi yıldan yıla değişir. 3 yıl faydalanılan bir tarlada verim ilk yıl dekara 1 kg kuru tepeciktir. İkinci yıl verim 2-4 kg/dekara yükselir ve 3. yıl tekrar azalarak 1-1,5 kg/dekara düşer. Ortalama 80-150 bin çiçekten 5 kg yaş tepecik, bundan da 1 kg kuru ürün alınır. Çiçek verimi 80-90 kg/da olup, günde 2,5-3,5 kg çiçek /da toplanır. Bir kadın işçi saatte 50-60 gr tepeciği çiçekten ayırabilir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında safranın yetiştiriciliğinin çok zahmetli olduğu, ancak küçük arazilerde yapılabileceği kolayca anlaşılabilir. Safranın düşük verimi ve yoğun emek istemesi kullanım alanları ve faydasının önünde onun dünyanın en pahalı baharatı olmasının başlıca sebepleri arasındadır. İran’da işçi maliyetleri düşük olması, iklim elverişliliği ve kültürel bir baharat olması en iyi üretici ülke konumuna gelmesini sağlamıştır.
Safranın ekonomik önemdeki organı, çiçeğindeki dişi organın üç parçalı tepecik (stigma) kısmıdır. Safrana büyük önem kazandıran crocetin, crocin, picrocrocin ve safranal gibi temel maddeler, yalnızca tepecik kısmında bulunmaktadır. Tepecik kısmı % 0,4-1,3 oranında uçucu yağ içermektedir. Uçucu yağın bileşiminde en çok safranal maddesi vardır. Sürdürülen araştırmaların çoğunluğu, belirtilen maddeleri içermesi nedeniyle, tepecik (stigma) üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Geçmişte safranın ülkemizde yetiştirildiği yerler, başta Safranbolu olmak üzere İstanbul, Tokat, İzmir, Adana ve Şanlıurfa’dır. Safranbolu’da 40 kadar köyde safran yetiştirildiği kaydedilmiştir. Bugün ülkemizde safran yetiştiriciliği, yalnızca Safranbolu’da Davutobası, Yörük, Aşağıgüney köylerinde olmak üzere üç köyde sıkışarak devam ettirilmeye çalışılmaktadır. Dünya safran ticaretindeki önemli yerimizi kaybettiğimiz gibi, yurt içi üretim tüketimimizi karşılayamadığı için safran ithal etmek durumundayız.
Dünya çapındaki safran üretimi yıllık 300 ton civarındadır.Dünya üretiminin % 90’ıİran’da olmak üzere safranın yetiştirildiği ülkeler sırasıyla;
İran, İspanya, Hindistan, Yunanistan, Azerbaycan, Fas, ve İtalya önemli ölçüde safran ürete ülkelerdir. 1 kg kuru safran elde etmek için 150.000 çiçeği toplamak gerekir ki bu alan iki futbol sahası büyüklüğündedir. Bu çiçeklerin toplanması için kırk iş gücü ile gece gündüz çalışmak gerekir. Çiçeklerden çıkarılan tepecikler hemen kurur ve hava sızdırmaz kaplarda saklanır. Safranın ticari satış fiyatı kilogram başına 2 ila 11 bin dolar seviyelerindedir.
Ülkemizdeki üretim miktarı ise 500 kg seviyelerine kadar düşmüştür.
Safran Hititliler döneminden beri Anadolu’da bilinen ve ilaç olarak kullanılan bir bitkidir. Osmanlılar döneminde de önemini korumuş ve 1858 Yılında, 9705 kg. safran İngiltere’ye satılmıştır. Yirminci yüzyılın başlarından itibaren işgücü yetersizliği ve ekonomik güçlükler nedeniyle ekimi ve üretimi çok gerilemiştir.
Lezzeti ve yemeklere verdiği o güzelim rengi dışında vücuda tepeden tırnağa fayda sağladığı için de çok sevilen ve önerilen safran, kan dolaşımını düzenlemeden tutun da depresyon ve uykusuzluğa iyi gelmesine dek, o kadar yararlı ki onu tanıdıkça daha da çok sevecek ve tercih edeceğiz.
Safranın duyulan bilinen faydalarına göz atarsak :
- Seratonin düzeyini dengeler, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik problemlerin iyileşmesine katkıda bulunur.
- Uyku kalitesi ve motivasyon düzeyini artırır, sinir sistemine uyarıcı etki yapar.
- İştahı düzenleyerek obeziteyle savaşmaya yardımcı olur.
- Omega-3 yönünden zengindir, B6 vitaminin oluşumuna destek olur, kan dolaşımını düzenler.
- Analjelik özelliği sayesinde, tümörlerin büyüme hızını azaltır.
- Afrodizyak etkisi olan safran, sinirleri uyarır, cinsel isteğin yanı sıra performansı da artırır.
- Menstrasyon döneminin ağrısız geçmesine yardımcı olur.
- Tansiyon ve kötü kolesterolü düşürür.
- Magnezyum, demir ve potasyum gibi minerallerce zengindir.
- Kullanıldığı yemek, pasta tatlı çeşitlerinde renk yanında hoş koku ve tat bırakır.
- Renk verici olarak bir ölçü safran, 100 000 katı suyu belirgin bir şekilde sarıya boyamaktadır.
Faydasının yanında; günlük tüketim 1 çay kaşığını aştığında zehirleyici etkisi olabilir. Erken doğum ve düşük tehdidi yaratacağı için, hamilelerin tüketmesi önerilmez. Son yıllarda, faydalarından yararlanmak amacıyla çay olarak demleyerek ya da balla karıştırarak tüketimi artmıştır.
Safranın ekonomik değerinin çok yüksek olması ve dünyadaki talebin fazla oluşu, safran tarımını önemli duruma getirmektedir. Geçmişte geniş alanlarda safran yetiştirilmiş bulunan ülkemizde, unutulan tarımın tekrar canlandırılması ve çiftçilerin desteklenmesi, ülkemiz ekonomisi için büyük kazanç olacaktır.
Aromatik ve tıbbi bitkilerin kurak bölgelerdeki aile çiftçilerinin kalkınma ve gelişmesinde olumlu etkisi bulunmaktadır. Ancak yetiştirme ve pazarlama sürecinde aile çiftçileri, kooperatifler ve Devlet ile işbirliği halinde, daha donanımlı ve bilinçli şekilde yürütüldüğü takdirde sosyo-ekonomik gelişme ve sürdürülebilir turizm açısından önemli sonuçlar elde edilebilir. Safran gibi küçük alanlarda üretilecek ürünler erozyonu önlemek, ekolojiyi korumak dışında sağladığı olumlu sosyo-ekonomik etkilerle göçü azaltma veya ortadan kaldırma gücüne sahiptir.
Safran üretiminde ülkemiz için iklim ve arazi yönünden bir engel olmamakla birlikte mekanizasyon ve otomasyondan yoksun, el işçiliği ile hasat harmanının yapılması üretimin önündeki en büyük engeldir. Tarım Orman Bakanlığımız yanı sıra tüm Büyükşehir, İl ve İlçe Belediyelerimizi tarımsal üretime destek yaparken görmekteyiz. Buyurun unutulmaya yüz tutmuş çok kârlı bir kazanç kapısını oluşturmak için küçük alanlarda başta kadınlarımız olmak üzere girişimde bulunacak üreticilerimize destek olunabilecek bir üretim projesi. SAFRAN
#topragınadamı








