Celil Çalış – Toprağın Adamı

AYÇİÇEĞİNDEN EGEMENLİĞE ADIM ATALIM MI?

AYÇİÇEĞİNDEN EGEMENLİĞE ADIM ATALIM MI?

Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 100. yıl dönümünü kutlamanın büyük gururunu ve coşkusunu yaşıyoruz. Türk milleti, bu günde; Türk esir olmaz, Türk bayraksız olmaz, Türk devletsiz olmaz, Türk hürriyetsiz olmaz, deyip bu duygularını fiiliyata geçirmiştir.

“ Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir. ” veciz sözünün tecelli ettiği gün olan 23 Nisan’ı,  Gazi Mustafa Kemal Atatürk,  Türk milletinin geleceğinin inşasında önemli görevler üstlenecek, umudumuz, ışığımız ve yarınımız olan çocuklarımıza armağan etmiştir. Aslında Atam egemenliği çocuklara emanet etmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere,  bu toprakları bize vatan yapan ve yurt olarak kalması için, hilal uğruna serden geçen şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyor, Türk milletinin,  “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” nı kutluyorum.

Egemenlimizin bugünlerde önemli alanlarından birisi de tarımda üretim zincirinin devam etmesidir. Önümüzdeki yüzyıl tarım ve enerji yüzyılı olacak diye hep söyleyegelirdik! Dünyada 4 aydır etkisini gösteren ve 1,5 aydır ciddiye alınarak tedbirler ve önlemler alınmaya çalışılan Koranavirüs vakası insanlığı aciz ve çaresiz bıraktı. Gelecek kaygısı; günlük ve gelecekte gıda tedariki, gıda güvencesi arayışlarına döndü. Hep söylenegelen bir söz vardır ya: “Herkes evinin önünü süpürse mahalle temizlenir.” diye. Tarımın öneminin arttığı değil, bana göre anlaşıldığı bugünlerde “fikri olan geleceğe katkıda bulunabilir” düsturuyla tarımın bugünü ve geleceği adına doğru bildiğimizi dostlarımızla da tartışarak kaleme almaya çalışıyoruz.

#BizBizeYeterizTürkiyem kampanyası deniyor! Kampanya değil artık her alanda yapılacak planlama ve oluşturulacak inovasyonla tarım ayağına yön vermek ve tarımda kendi kendine yetebilmeye katkı vermek istiyoruz.  Kim duyar, kim dikkate alır çok da önemli değil. Bizim karınca misali tarafımız belli, Devlet ve Millet adına ölüm dahil her türlü yüke hazır olduğumuzu ortaya koyalım da!

“Tarımda kendi kendine yeterlilik” ile “yerli ve milli üretim” kavramlarının şaka veya bir slogan olmadığı, gelecek adına zorunlu bir bakış olduğunu toplumun her kesimi kabul eder. Umarım Büyük Önder Atatürk’ün “Milli Ekonominin Temeli Ziraattir” sözünün ne anlama geldiğini ve derinliğini bu musibetle anlatabiliriz.

Gıda üretimi için tarım sektöründe üretimin devamlılığı şarttır, üretim zincirinin kırılmaması gerekir. Zor zamanda ve gelecekte tarım sektöründe yapılacak planlamalarda “üretime devam” kararlılığı başlığında, üretimin önüne çıkacak engellere çözüm ve üretim planlaması acilen yapılmalıdır. Üretim planlaması ülkenin ithalat yapma zorunluluğu olan temel gıda maddelerinin üretimini teşvik ederek kendi kendine yetebilirlik sözünün karşılığını oluşturacaktır.

 Ülkelerin geleceklerini yeniden dizayn etmeye hazırlandığı bugünlerde; savunma sanayii, enerji ve tarım sıralamasının yeri değişmiş veya önemi eşitlenmiştir. Rusya tarımsal ihracatını kapatarak sonbahar kış aylarında, en geç 2021 yılında petrolden kaybını dünya gıda talebinde elindeki tarımsal ürünlerle karşılamaya çalışacak, kaybını da kapatacaktır.

Biz ne yapacağız peki? Temel gıda ürünlerinin bazılarında 2020 planlamasını mevsimsel olarak kaçırmış olabiliriz. Yeterli olmayan ve zorunlu ithalat yaptığımız bazı ürünlerde henüz ekim imkânı varken alınacak önlemlerle yönlendirme yapılabilecektir.

Ayçiçeği; son yıllarda ekiliş ve veriminde ciddi artış sağladığımız ana ürün konumuna gelmiştir. Son 10 yılda ekiliş alanı 600 bin hektar iken 800 bin hektar çıkmış buna karşılık üretim 1.000.000 ton dan 2.100.000 ton ‘a yükselmiştir. Üretim alanı % 25 artarken verim % 100 artmıştır. Sebebi Konya’mız gibi modern tarım tekniklerini kullanan, sulu tarım alanlarında üretimin ve birim alandan alınan verimin arttırılmasını gösterebiliriz.

2.100.000 ton üretime ulaşmamıza rağmen 2019 yılında 1.800.000 ton değişik kalemlerde ayçiçeği ithalatı yapmış durumdayız. Vardı satın aldık ve açığımız olan yaklaşık 2 milyon tonu almak zorundayız. Bu gün ayçiçeği üreticisi ülkelerden başı çeken Rusya, Bulgaristan, Romanya satmayacaklarını açıkladılar. Yarın Arjantin ve Ukranya da buna eklenecektir. O zaman seyret ağıdı. Ağıt yapmamak için bu günlerde ekimi yapılan ve önümüzde 1 ay ekim süresi olan hatta ikinci ürün ekilebilecek bölgelerde ayçiçeği ekimi için Tarım Orman Bakanlığının acil destek ve eylem planı gündeme almasını tavsiye ediyorum.

Konya ayçiçeğini sevdi; sulu alanlarda üretimi yapılan diğer ürünlerle karlılığın yaklaşması, üretim sezonunun daha kısa olması ve su tüketiminin diğer ürünlerden düşük olması üreticimizin ayçiçeği tercihinde önemli oluyor. Tarımsal üretim açısından ülke ortalaması 290 kg/dekar iken Konya çiftçisi 350-400 kg. Verimi ve ülke ortalamasının üzerinde yağ oranını yakalamış durumda. Ayçiçeğinin bölgeye kattığı önemli bir değerde münavebeye önemli alternatif bir bitki oluşudur.

Ayçiçeği ithalatındaki zorluklar, fiyatın artması bitkisel yağ ve yem sektöründe ciddi sıkıntılara neden olacaktır. Tüketicinin en çok tükettiği yağlardan biri olan ayçiçeği yağının fiyatı artıyor. Yem hammaddesi olan ayçiçeği küspesindeki fiyat artışı ise yem fiyatlarını dolayısıyla et,süt,yumurta gibi hayvansal ürünlerde fiyat artışına neden oluyor.

Ayçiçeğinde örnekleme yaptık; mısırda, soyada kendimize yeterli değiliz. Bu ürünlerde üretim fazlası olan ülkelerin ihracat yasaklarından olumsuz etkilenmemek için, ayçiçeği örneğinde anlattıklarımız diğer ürünler için de planlama yapmamız gerekmektedir.

“Toprak o kadar cömert ki, dökülen her damla alın terinin karşılığını verir.” diyor, önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK.

Günümüzdeki bu savaşın silahıda gıdadır. Dolayısıylada savunma sanayiside tarımsal üretim olmuştur. Tarımda üretim zincirinin kırılmaması, sürdürülebilirliğin sağlanması ve hayatımıza keşkeleri almamak için tedbir alırken bugünlerde hızlı düşünüp karar vermeliyiz.

Azimle, kararlılıkla; terimizi, emeğimizi toprakla buluşturmaya var mısınız? Ben varım.

#topragınadamı

​​​​​​​​​

Celil Çalış

1973 Yılında Konya/Kadınhanı ilçesinde doğan Celil ÇALIŞ, Konya Çumra Ziraat Meslek Lisesinden 1992 yılında mezun olduktan sonra Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Erzurum / Çat İlçe Müdürlüğünde Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladı. Sırasıyla Antalya / Elmalı, Antalya /Alanya ve Konya İl Tarım Müdürlüklerinde değişik kademelerde görev yaptı.

Previous Post
Next Post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir