Celil Çalış – Toprağın Adamı

TEŞKİLAT-I PLANLAMA

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 1969-2011 tarihleri arasında Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak amacıyla, tüm sektörlerde gerekli eylemler ile bu eylemlerin gelecek planlamasını yaparak faaliyet göstermiştir. Aynı zamanda DPT hazırladığı kalkınma stratejisi çerçevesinde, 5 yıllık kalkınma planları ve yıllık yatırım programlarında tüm sektörleri hedefine alarak hem devlet bürokrasisine hem de özel sektörün gelişimine yol haritası oluşturacak şekilde tasarlamıştır.

Hükümetçe kabul edilen hedefleri gerçekleştirecek uzun ve kısa vadeli planlar hazırlamanın yanı sıra Ülkenin kaynak ve imkânlarını belirleyerek, uygulanacak iktisadi ve sosyal politikanın hedeflerinin oluşturulmasında ve uygulanmasında hükümete yardımcı olmak gibi görevler üstlenen DPT, “Bakanlıkların ekonomik faaliyetlerinin koordinasyonunu temin etmek için hükümete tavsiyelerde bulunmak” ve “Özel sektörün plan, hedef ve gayelerine uygun şekilde gelişmesini teşvik ve tanzim edecek tedbirleri hükümete tavsiye etmek” gibi üst ölçekteki görevleri de yerine getirmekteydi. Kısacası DPT kamuya ve özel sektöre yol gösteriyordu; vizyon sunuyordu, ancak kapatıldı.

DPT yıl dönümü için yapılan bir açıklamada “Planlama, eskimemiş dişlileri fazla aşınmamış bir araç olarak pek çok ulusal ekonomiye hizmet etmiş ve onları bir tarih aşamasında yukarıya çıkarmış bir kaldıraç olarak, hala kendi aklının ürünü olan politikaları uygulayan ülkelere hizmet etmeyi sürdürmektedir” deniliyordu. Türkiye’de “aklın seferberliği olan planlamayı yeniden düşünmek zorunda” olduğu belirtiliyordu.

Bakanlıkların ve diğer kuruluşların üst kuruluşu vazifesiyle çalışan DPT kapatıldıktan sonra, bahse konu görevleri 2011 yılında kurulan Kalkınma Bakanlığı’na devredilmiştir. Bu şekilde DPT’ nin özerk ve bütüncül yapısı kaldırılarak, Ülke planlaması adeta bürokratik/siyasi yapının da bir parçası haline getirilmiştir. Ancak süreç içerisinde hiyerarşik ve teknik işleyişin birtakım akametlere uğraması sebebiyle, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte T.C. Kalkınma Bakanlığı’ da kaldırılarak yerine Bakanlıkları koordine edebilecek nitelikte Cumhurbaşkanlığına bağlı T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) kurulmuştur.

Peki ya, Türkiye de DPT tarafından planlanan ve hayata geçirilen GAP, DOKAP, DAP, KOP, DAKAP, YHGP, ZBK gibi kalkınma projelerinden kurumsal kimliğe kavuşan GAP, DOKAP, DAP, KOP Bölge Kalkınma İdareleri ile 26 Kalkınma ajansına ne oldu !!!

Halihazırda Dünyada “Kalkınma Kurumu” olarak adlandırılan yaklaşık 20.000 kuruluş vardır. Bu kuruluşların temelindeki Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajansları, ilk olarak 1950 ve 1960’lı yıllarda merkezi hükümetin öncülük ettiği kalkınma programlarına bilgi temin etmek, bu planların uygulanmasını ve izlenmesini denetlemek üzere kurulmuşlardır. Genel olarak bu kurumların 1980’lerde yaygınlaşan kamu işletmeciliği anlayışı ve küreselleşmeyle artan yerel rekabetle birlikte, özel sektörün ve yerel aktörlerin bölgesel kalkınma sürecine aktif katılımını sağlamakla görevlendirildiği ve 1990’larda yaygınlaşan yönetişim anlayışının bir ürünü olduğu söylenebilir.  

Esas itibari ile ülkemizde de Avrupa Birliğine giriş sürecinde hız kazanmış olan Bölgesel Gelişme politikaları kapsamında kurulmaya başlanan Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajansları; kamu-özel ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak, tüm sektörleri yerelden izlemek ve değerlendirmek gibi temel amaçları gütmekte olup, yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle ulusal kalkınma plânı ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmaya yönelik faaliyetler yürütmektedir. Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajansları her ne kadar kuruluş amaçları açısından oldukça işlevsel olsalar da ortalama 15 yıllık kurumsal hafızaya sahip olmalarına rağmen hala kuruluş felsefesi ve görev tanımı tartışılmaya devam edilmektedir. Hal böyleyken bir de üstüne 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte bir Bakanlık uhdesine alınarak kendilerini görev ve yetki karmaşası içerisine bulmuşlardır.  

Kaldı ki Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajanslarının hemen hemen tüm Bakanlıklarla çalışma ilişkisi içerisinde olmasına rağmen, neden Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na değil de T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlanmıştır. En önemlisi Topyekûn olarak dile getirdiğimiz “Türkiye Yüzyılı” hedeflerini doğrultusunda “Kalkınma Yerelden Başlar” vizyonlu lokomotif kurumlar olarak niteleyebileceğimiz Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajansları tüm sektörlere hitap edip bölgesel gelişme perspektifinde yenilikçi yaklaşımlar sunarken neden daraltılarak sadece birtakım destekler veren hatta diğer kurum/kuruluşların ödenek temin edicisi rolünü üstlenen Kurumlar haline dönüştürülmüştür.

Maalesef Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajanslarımız; hinterlandındaki Bölgelerde, başta tarım sektörü olmak üzere diğer tüm sektörlerde de büyük projelere hayat verecek, Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri ile bölgesel gelişme vizyonu belirleyecek, yeni kalkınma hamlelerine yön verecek ve yıllardır kanayan yaralara merhem olacak makro konulara odaklanıp Ülkenin Kalkınma Stratejisine yön vereceğine, kısıtlı bütçe ve bununla birlikte olması gereken temel misyon ve vizyonundan uzaklaşarak mikro hedeflere sahip diğer kurumların finansörü ve paydaşı olarak çalışan kurumlara dönüşmüştür.

Bu Kurumlar; zamanla ana görevlerinden uzaklaşarak Kamu Kurum/Kuruluşları ve İl, İlçe, Belde Belediyelerinin projelerini desteklemeyi ana görevi edinmiş ve kendi vizyonunu oluşturmanın çok uzağında kalmıştır. Ayrıca, mevcut Kamu Kurum/Kuruluşları ve İl, İlçe, Belde Belediyeleri kendi öz kaynakları ile münferit olarak yapabileceği destek ve teşvikleri neden Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajansları ile ortak yapsın ki?

Örneğin Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajanslarımız makro düzeyde Orta Anadolu’da; havza dışından su getirme projesi, topyekûn arazi toplulaştırma çalışmalarına yön verilmesi, tarım ve sanayide sürdürülebilirlik için; verimlilik, yenilenebilir enerji üretimi, turizm ekosisteminin oluşturulması, kırsaldan göçün önüne geçecek sosyal tedbirlerin alınması gibi konulara tam anlamıyla odaklanarak Bölgelerin toplumsal heyecanını artırmalıdır.

Bunun yanı sıra Bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması açısından Ülkemizde en öncelikli ele alınıp vizyon oluşturulması gereken konuların başında gelen su yönetimi hususu; “Havza Bazlı Su Planlaması” yerine “Milli Su Planı”başlığındaele alınmalıdır. Suyu olan Bölgeler gelişim içindeyken, suyu yetersiz olduğu bölgeler geçim derdi sebebiyle göç vermektedir. Üreten nüfus olmadan bir bölgenin gelişmesinden bahsedilebilir mi? Türkiye 2053-2071 hedeflerine “Geçim Derdinde Bölgelerden Göç Edenlerle Değil, Gelişim Amaçlı Bölgelere Göç Edenlerle” ulaşabilecektir.

Burada; Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılması hususunun yanlış olduğu görülerek T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı kurulmuştur. Ancak 2018 yılında GAP, DOKAP, DAP, KOP’ tan oluşan 4 Bölge Kalkınma İdaresi ve 26 Kalkınma Ajansı makro düzeyde tüm sektörlere hitap eder nitelikte T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ na bağlanması beklenirken, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlanmıştır. Bu kurumlar kuruluş hedeflerine dönüştürülmeden, çalışmalarına mevcut misyon ve vizyon ile devam edecek olursa birçok kamu kurum/kuruluşunda olduğu gibi adeta patinaj çekip Devlet üzerinde bir yük olmaktan öteye geçemeyecektir.

Özetle; Devlet Planlama Teşkilatı rol modelliğinde yerelden merkeze kalkınma yaklaşımıyla hareket edilmesi ve “Türkiye Yüzyılı” hedeflerini gerçekleştirmede atılacak en önemli adımlardan biri ivedilikle Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajanslarının kuruluş misyon ve vizyonu çerçevesinde ait oldukları yere bağlanması olacaktır.

#topragınadamı

Celil Çalış

1973 Yılında Konya/Kadınhanı ilçesinde doğan Celil ÇALIŞ, Konya Çumra Ziraat Meslek Lisesinden 1992 yılında mezun olduktan sonra Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Erzurum / Çat İlçe Müdürlüğünde Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladı. Sırasıyla Antalya / Elmalı, Antalya /Alanya ve Konya İl Tarım Müdürlüklerinde değişik kademelerde görev yaptı.

Previous Post
Next Post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir