TRT’de TARIM Kanalı, Özel Televizyonlarda Tarımsal Programların Sürekliliği Sevdirir…
”Tarım hayattır. Hayatımızın özüdür” Tarım insanların ötelenemeyen kalıcı ihtiyaç alanını oluşturmaktadır. 19-20. Yüzyılda Sanayi devriminin sonuçlarıyla tarımın gelişmesine önemli etkisi olmuştur. Sanayi devrimin bazen de tarımı olumsuz etkilerinden bahsedilebilir. Bu olumsuz etkiyi açıklarken sanayi devriminin tarımsal istihdamda görünür bir azalmaya neden olduğunu söylenebilir ancak tarımda o kadar çalışacak alan var ki! Biz çalışmak isteyelim. Dünya üzerinde yaşayan 7,5 milyar insandan 1,5 milyarının aç, 2 milyar insanın ise çok yemekten, ve beslenme bozukluğundan dolayı obez olduğunu izlemekteyiz.
2050 yılına gelindiğinde 9 milyar olacak olan insan nüfusunu düşündüğümüzde mevcut tarım alanlarının aynı kalması kaydıyla tarımsal üretimimizi Dünya da olduğu gibi Türkiye’de de 2 katına çıkarmamız gerekiyor. Üretimi geleneksel yöntemlerle değil modern tarım teknikleri ile yükseltebiliriz. Ayrıca sadece üretimi sağlamak yetmiyor, sanayii ve teknoloji ile birlikte konvansiyonel üretim kendisini gösteriyor ki! Burada da karşımıza belki ülkemizde kaygı verici boyutta olmasa da, Dünyada Gıda güvenliği de giderek tehdit altına girmektedir. Gıda güvenliğinde gereken önlemleri alarak üretimi sağlamalıyız, en önemlisi de insanlık âlemi olarak Üretim sonrası da paylaşmayı öğrenmeliyiz.
Türkiye Milli servetini, tarımsal varlığından oluşturmuştur. Türkiye’nin zenginlik alanı aynı zamanda biyo çeşitliliği, coğrafi ve iklimsel avantajlarıdır. Türkiye 82 milyon nüfusun yanı sıra, 30 milyon turisti, 5 milyon sığınmacıyı da beslemenin üstene tarımsal ihracat gerçekleştirebilen bir tarımsal üretim potansiyeline sahiptir. 82 milyon nüfusun yaş ortalamasının 32 olduğu genç Türkiye’de üretim bölgelerinde yaş ortalaması 51 olup yılda en az 2 yaş yükselmektedir. Ekonomik ve sosyolojik nedenlerle tarımdan kaçış çok hızlı ilerlemekte, üretim yerine asgari ücrette dahil insanımız sabit ücretli iş arayışını yoğunlaştırmaktadır. Bitkisel ve hayvansal üretimde başarılı insanlarımızı tarımda tutabilmek, doğduğu yerde doyurmak ve mutlu kılmak için sebepler oluşturmamız gerekmektedir.
Coğrafi ve iklimsel avantajı, biyo çeşitliliği ve Türk Milletinin tarımsal kültürünü göz önüne aldığımızda Ekonomik kalkınmamızın adresi tarımdır ki! Ulu önder Atatürk te “Milli Ekonominin Temeli Ziraattır.” Demiştir. Çiftçiliğin meslek haline getirildiği, ekonomik kalkınmamızın temelini ayağa kaldırıp şahlandırmak için tüm alanlarda bir seferberlik yapmamız gerekmektedir. Çiftçiliğin üretim bölgesinde zorunlu yaşamak değil bir meslek olduğunu, “Kendine işçilik yapmayan ele amelelik yapar” atasözünün doğruluğunu ortaya koyarak, Tarımın görselini güzelliklerini, fırsatlarını paylaşmak için, halkımızdaki bilinci arttırmak, zaten var olan toprak, doğa sevgisini hobi den iş ve yatırım olanaklarına dönüştürmek için TRT kanallarından birisinin TRT Tarım olarak tam zamanlı yayın yapmasını, özel televizyonlarda da belli zaman dilimlerinde tarımsal yayınların yapılması tarımı daha çok sevdirir…
“Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar”. Demiş Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK
Milli Devlet Güçlü Türkiye için; çalışacağız, yorulmayacağız ve Başaracağız.
#toprağınadamı