Celil Çalış – Toprağın Adamı

 KENEVİR ÜRETİMİNE HAZIR MIYIZ?

Günümüzde pek çok farklı amaç için kullanılan önemli bir endüstri bitkisi olan kenevirin kullanım alanı ve miktarı gittikçe yaygınlaşmaktadır. Kenevir bitkisinden elde edilen lif, tohum, sap, kök, yaprak ve çiçekler birçok farklı sektörde değerlendirilmektedir. Uzun yıllar boyunca lifleri dokuma, ip, urgan, halat gibi amaçlar için kullanılmış ve kullanılmaktadır.

Tür ve alt türleri olan bu bitkinin, bazı türleri ise uyuşturucu amacıyla yasadışı olarak kullanılmaktadır. Bu yüzden dünyada son yüzyıl içinde muhtelif zamanlarda yasaklamalarla karşılaşmıştır. Kenevir, son yirmi yılda yeniden önemi artan, yasaklarla birlikte kapanma noktasına gelen endüstrisi canlanmaya başlamıştır. 

1950’li yıllarda dünyada yaklaşık bir milyon hektar alanda üretimi yapılan kenevirin ekim alanları sürekli azalarak, 1990’lı yılların sonuna doğru 130 bin hektarlara kadar düşmüştür. 2015-2020 arasında kenevir ekim alanları FAO’nun 2021 verilerine göre 40-42 bin ha alanda lif amaçlı ekim, 30-35 bin hektar alanda da tohum amaçlı ekim yapıldığı bildirilmektedir. Dünyada kenevir tohumu üretiminde Fransa, lif üretiminde ise Kuzey Kore öne çıkmaktadır. Ancak medikal kenevir üretiminde ise Kanada, ABD, Çin ve AB ülkelerinde önemli artışlar ve ürün çeşitlilikleri oluşmuştur. Diğer taraftan kenevirle ilgili istatistiksel rakamları bazı ülkelerin tam olarak vermediği şeklinde de yorumlar bulunmaktadır.

Dünyada kenevirin kullanımı ve sanayisinin gelişme göstermesiyle, Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 2016 yılında revize edilen kenevir yönetmeliği ile 19 ilde kenevir ekimine izin verilmiştir. Bu yönetmelik, 29 Eylül 2016’da revize edilerek yeniden “kenevir yetiştiriciliği ve kontrolü hakkında yönetmelik” ismiyle resmi gazetede yayımlandı. Bu Yönetmeliğin amacı, kenevire bağlı uyuşturucu madde üretiminin engellenmesinin sağlanması için izinli kenevir yetiştiriciliğine ve izinsiz kenevir yetiştiriciliğine dair yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir. 2024 Mart ayında Tarım Orman Bakanlığınca Konya kenevir ekiminin izin verilen 20. İl oldu. Üreticiler başta olmak üzere ekimin serbest bırakıldığı illerde Tarım ve Orman Bakanlığınca uygulanacak üretim planlaması, taban fiyat uygulaması, destekleme miktarları ve en önemlisi satış için üreticinin kimle muhatap olacağı merak edilmektedir.

Kenevir Üretimi ile ilgili akıllarda oluşan sorulardan bazılarını sesli düşünürsek:

  1. Eylül 2023 tarihinde çıkartılan Üretim Planlaması yönetmeliği kapsamında Kenevir üretimi alanları ülke ihtiyaçlarına göre mi belirlenecek?
  2. Konya 20. Kenevir üretim izni verilen il olarak tüm ilçeleri mi, yoksa üretim yapılacak ilçeler belirlendi mi? Buradan ifade etmeliyim ki Konya’mızda doğal yağış ve iklim koşullarında Kenevir üretimi Seydişehir, Beyşehir, Derebucak, Ahırlı, Yalıhüyük ve Bozkır ilçelerimiz haricinde sulama ihtiyacı gerektirecektir. Bilindiği gibi Konya’mızın ortalama yağışı 320 mm olup, kenevir üretimi için 500-700 mm yağışı olan bölgeler üretim için uygundur. İklim değişikliği etkisiyle giderek daha karamsar hale gelen doğal tarım alanlarında üreticimizi plansız bir girdaba sürükleme tehlikesinin hesabı yapıldı mı?
  3. Kenevir üretimi için uygulanacak destekleme ve taban fiyat açıklaması yapılacak mı?
  4. Üretimi yapılan kenevir için alımda muhatap kim olacak, sanayi ürünü olarak üretilecek kenevir için sanayii alt yapımız hazır mı, yoksa sanayisi olan ülkelere mamul olarak satış mı yapılacak?

Kenevirin faydaları:

  • Bir dekar kenevir, 25 dekarlık orman kadar oksijen üretir.
  • Bir dekar kenevirden, dört dekar ağaca eş kâğıt çıkar.
  • Bir ağaç 20-50 yılda yetişir, kenevirse dört-beş ayda beş metre yüksekliğe ve olgunluğa erişir.
  • Kenevir 8 kez kâğıda dönüştürülebilir, ağaç 3 defa dönüştürülebilir.
  • Dönüşümlü ziraatta uygun yaz bitkisidir, dünyanın her yerinde kolaylıkla yetişir.
  • Aşırı suya ihtiyaç duymaz.
  • Kendisini böceklerden korumak için kimyasal ilaçlamaya ihtiyaç yoktur, dayanıklıdır. Yani kenevirle yapılan tekstil ürünlerine organik üretim gözüyle bakılabilir. 
  • Tüm petrokimya ürünleri, yenilenebilir olarak kenevirden daha ucuza üretilebilir.
  • Endüstriyel kenevirde psikoaktif (uyuşturucu) madde oranı eser miktardadır.

Kenevirin kullanıldığı başlıca sektörler:

  • İlaç yapımı
  • Kâğıt yapımı
  • Yakıt yapımı (biyoyakıt)
  • Kumaş yapımı
  • Otomotiv sektörü
  • Petrol ve petrokimyanın kullanıldığı her alanda alternatif
  • Kozmetik ve sabun yapımı
  • Kenevirin medikal ve çevresel kullanımı
  • Kemoterapi, Glokom, artrit, romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlarda kenevir kullanılmaktadır.
  • Bataklık kurutmada çok etkilidir.
  • Radyasyon temizleyicidir.
  • Olağanüstü miktarda oksijen üretir.

Kenevir temmuz – ağustos aylarında soluk yeşilimsi renkli çiçekler açan, kültürü yapılan tek yıllık otsu bir bitki. İsmi anıldığında akla ilk olarak uyuşturucu gelse de yukarıda bahsettiğimiz gibi kenevirin çok çeşitli endüstriyel kullanım alanları var. Pek çok ülkede yasaklı bitki konumunda olan kenevirin ABD’de 2014 yılında ekimi kontrollü olarak serbest bırakıldı. ABD’de 19 eyalette 2015’ten bu yana çiftçilere yaklaşık 1.500 kenevir lisansı verilirken, 32 üniversitede kenevir araştırmaları yapıldığı yapılan araştırma sonuçlarına yansımış.

Bu gelişmeler ışığında ABD’de kenevir ürünlerinin satışından 2017 yılında 820 milyon dolar gelir elde edilmiş ve henüz açıklanmasa da 2025’te bu gelirin milyar dolara ulaşması tahmin edilmektedir.

Ülkemizde 19 ilde kenevir yetiştiriciliği yapılmakta ve yıllık 1 ton civarında kenevir tohumu üretilmektedir. Bu rakam 1960 yıllarda üretilen miktarın yaklaşık yüzde 1’i kadardır. Yani ciddi bir potansiyel atıl durmaktadır. Ülkemizde endüstriyel kenevir üretiminde ortalama 100 kg/da lif, 60-80 kg/da tohum elde edilmektedir.

Dünya kenevir piyasasına bakıldığında; gerek tohum gerekse de endüstrisi bağlamında başı Fransa, Çin ve İsrail’in çektiği son dönemlerde de ABD’de sürekli bir yükseliş eğiliminin olduğu görülmektedir. Pazar 2017 yılında 4 milyar dolara ulaşmışken 2025 yılında 20 milyar doların üzerine çıkması beklenmektedir.

Tarım alanları yetersiz veya kendi ihtiyaçlarına ancak yeten ülkelerde, bir ürünün ekim alanını ekonomik anlamda rekabet gücü sınırlar. ABD, Kanada, Rusya, Ukrayna gibi ülkelerde tarım alanları ihtiyaçtan çok fazla olduğu için ticarete dönüştürülebilecek her ürünü yetiştirmektedirler. İklimsel verilerimize göre üretim planlamamızı tekrar gözden geçirerek öncelikle ithalat ihracat dengemizi sağlayacak şekilde ürün desenimizi yeniden belirlemeliyiz.

Ülkemizde sapları lif, tohumları çerez veya pasta-börek üzerinde süsleme amaçlı kullanılır. Tohumunda bulunan % 30 kadar yağın yarısı Lin oleik (omega-6) yağ asididir. Saplarında bulunan lifler, keten lifine göre daha kaba olduğu için dokumadan ziyade örme maksadıyla dayanıklılık gerektiren ip, sicim, urgan ve halat yapımında veya yüksek tonajlı ambalajlar için kullanılır.

Kenevir, dişi ve erkekleri ayrı ayrı olan bitkilerdir. Erkekler daha zayıftır ve dölleyici özelliğe sahipken dişilerinden ise tohum elde edilir. Şubat 2019 Tarım ve Orman Bakanlığının kenevir üretimini arttırma çalışması ve Cumhurbaşkanımızın son kenevir talimatı ile kenevir birden bire popüler oldu, medya başta olmak üzere üreticiler, üretici birlikleri farklı bölgelerin Belediye Başkanları, Milletvekilleri belirlenecek üretim alanlarında kendi bölgelerinin de yer alması çalışması başlattılar.

Durum, aktarıldığı gibi çok şey getirmez ama bir şeyler getirir. Her şeyden evvel şu bilinmeli ki her bitkinin olduğu gibi kenevir bitkisinin de ekonomik bir değeri vardır. Kenevir ülkemizde yetiştirilecek potansiyele ve iklime sahiptir ancak yağışı yetersiz bölgelerde su tüketimi olan bitkilerden biridir ve 500 mm altında yağış alan bölgelerde üretim için sulamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanında kenevirden lifin alınması ciddi bir emeği ve masrafı gerektirir. Bölgelerin üretim alışkanlığı ve tecrübesi çok önemlidir.

Üretim yeri olarak Batı Karedeniz, Orta Anadolu’nun kuzeyi, Akdeniz, Ege ve Marmara’nın bazı yerleri olabilir. Öncelikle şunu bilmek gerekir ki ortalama yağışın yıllık 500-700 mm’nin üzerinde olan yerlerde yetiştirilmesi gereken bitki olup, diğer bölgelerde sulanması zorunludur.

Yukarıdaki isteklere göre bu bitkinin üretim yapılabilecek yerlerinin çok fazla olduğunu söylemek kolay değildir. Potansiyel olarak görülen yerlerde üretimi diğer ürünlere zarar vermez. Sulanarak üretilmesi durumunda mısır, şeker pancarı, patates, ayçiçeği gibi ürünlerle üretimdeki karlılık olarak yarışamaz, yani sulu tarımda tercih edilebilir ekonomik getirisi yüksek bir ürün değildir.

Türkiye’de Kenevir alanında yeni ve beklenen gelişmelerin olması için bazı yasal düzenlemelere, özellikle uyuşturucu ile mücadele yasasındaki ilgili maddelerin güncellenmesi gerekmektedir. Dünyada kenevir esaslı pek çok üründe olduğu gibi özellikle ilaç sektöründe ciddi büyümeler olurken, ülkemiz de bundan hak ettiği payı almalıdır. Kenevir, arazi kullanım etkinliğini artıran ve kırsal nüfusun azalması sorununa çözüme etki edecek çiftçilere ve kırsal topluluklara ek gelir getirebilen değerli ve çok yönlü bir üründür. Kenevir üretimi için örnek model olarak, Türkiye’de kontrollü olarak yetiştiriciliği yapılan haşhaş bitkisi alınabilir. Bu bitkide oluşan tecrübeden kenevir üretiminde yararlanılmalıdır.

Kenevir üretimine yön ve yol verecek temel, sadece kontrollü üretim değil, kontrollü sözleşmeli üretim modelidir. Kenevir lif ve tohum üretimi, kontrolü, oluşturulacak tüm ürünlerde sanayisi, pazarlaması önemli yatırım gerektirir. Bunu başarmak da sözleşmeli üretimle mümkündür. Ayrıca her zaman dile getirdiğimiz toprak sağlığı, ıslahı ve organik madde miktarının arttırılması için önemli bir münavebe bitkisi olacak potansiyeli olduğu görülmektedir.

Konya’da Konya Şeker işbirliği ile kontrollü sözleşmeli üretim modelinin yanında sanayii üretim altyapısı olan bu güzide kurumumuzda sadece Konya değil ülke kenevir üretiminin işlenmesi değerlendirilmesi yapılabilecektir.

Keneviri ele alıp araştırınca, bazı bölgeler için münavebe bitkisi olabilir. Olayı fazlaca abartmadan ciddi bir organizasyon ile bu iş yürütülebilir.

Panzehir içende zehire şartlanmadan sayılan onca derman ve faydasında arayışımıza yoğunlaşmamız gereken bir bitki olduğuna kani olduk.

#topragınadamı

Celil Çalış

1973 Yılında Konya/Kadınhanı ilçesinde doğan Celil ÇALIŞ, Konya Çumra Ziraat Meslek Lisesinden 1992 yılında mezun olduktan sonra Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Erzurum / Çat İlçe Müdürlüğünde Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladı. Sırasıyla Antalya / Elmalı, Antalya /Alanya ve Konya İl Tarım Müdürlüklerinde değişik kademelerde görev yaptı.

Previous Post
Next Post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir