Celil Çalış – Toprağın Adamı

TARIMDA FİNANSMAN VE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK SORUNU

Kiminle konuşsak önümüzü göremiyoruz, belirsizlikler çok fazla diyor. Üretici de tüketicide, tarım ve gıda sanayinde faaliyet gösteren küçük, orta büyük ölçekli müteşebbisler, ithalat ve ihracatçı da. Sektörün farklı paydaşlarına aynı cümleleri kurdurtan nedenlerin başında ise üretim planlaması, tarımsal üretimdeki sürdürülebilirliğin sağlanamaması ve tarım piyasalarındaki belirsizlikler geliyor.

Tarım politikalarının kendi iç işleyişinde ciddi problemler var. Söz konusu politikaların kamuoyuna aktarılması sırasındaki iletişim yönetimi ve zamanlamasında da önemli sorunlar olduğu göze çarpıyor.

Tarım ve gıda sektörünü yakından ilgilendiren ve uzmanlık isteyen birçok konuda yetkililerin dışındaki isimlerden de açıklamalar geliyor. Yapılmak istenenler tam ifade edilemediği ya da yanlış ifade edildiği zaman haliyle ortaya farklı yorumlar çıkıyor. Piyasaların beklentilerini karşılayacak, tansiyonu düşürecek açıklamalar ya yapılamıyor ya da zamanında yapılmadığı ve geç kalındığı için beklenen etki yerine bazı spekülasyonlara fırsat veriyor.

Bu işten en büyük zararı ise zincirin ilk ve son halkası olan üretici ve tüketici görüyor. Yine tekrar etmemiz gerekiyor “Tüketiciyi korumanın yolu üreticiyi korumaktan geçer”.

Bir yandan gelecekte kendi içinde fırsatlar barındıran ve stratejik sektör olarak gösterilen tarım, aynı zamanda mevcut şartlarda kendi içerisinde ciddi riskler de barındırıyor. O yüzdendir ki üretimden başlayarak zincirin her halkasında atılacak adımların çok iyi ölçülüp biçilmesi gerekiyor. Bunu başarabilmek için de her anlamda hesabı kitabı iyi yapmak lazım. Hep bir ağızdan 2020 yılı sonrası pandemi ve devam eden Rusya Ukrayna savaşı ile tarımın önemi arttı sözünü bizde hayır efendim tarım zaten önemliydi, tarımın önemi anlaşıldı dememiş miydik?

İşin biraz ekonomik boyutuna bakarsak;

Türkiye’de çiftçiler tarımın finansman boyutuna hangi derecede hakim?

Konuya finansal okur-yazarlık açısından bakarsak çiftçi ne durumda?

Tarımsal işletmeler risk ve kriz yönetimine ne kadar hazırlıklı?

Tarımsal İşletmelerde; İşletme analizi, Üretim analizi, Yatırım analizini yapabiliyor muyuz?

Tarımsal işletmelerde üretimin verimliliği, kalitesi ve sürdürülebilir olmasında finansman koşullarının rolü ve etkisi oldukça fazla. Hatta finansmanın doğru şekilde yönetimi işletmenin geleceği açısından hayati önemde. Her zaman konuştuklarımızı tekrar etmenin bir anlamı yok ama özetle Türkiye’de tarım sektörünün temelinde yapısal sorunlar hiç gündemden düşmüyor ve değişmiyor.

Bunlar, tarımsal işletmelerin ölçek sorunu, işgücünün verimsiz şekilde kullanımı, işgücü maliyeti, planlamadan uzak bir üretim modeli, girdi maliyetlerindeki kontrolsüz ve oynak piyasa yapısı, pazar entegrasyonundaki aksaklıklar ile uygun miktar, zaman ve şartlarda finansmana ulaşım sıkıntısı olarak sıralansa da! Tarımda istihdam ve işgücü başa yazılması gereken ve çözüm bekleyen en önemli konudur. Tarımsal nüfus yaşlanıyor, tarımda olan insanlarımız bile kendi çocuklarının geleceğini başka alanlara kaydırma derdinde. En tehlikelisi de belediye ve kamu çalışanı olabilmeleri için varını yoğunu ortaya koymakta. Hâlbuki her fırsatta dile getirdiğimiz #üretimdenyanatarafız sözünün altını doldurmamız gerekiyor. “Kendine işçilik yapmayan başkasına amelelik yapar” veciz atasözünü de sıkça tekrarlamamız gerekiyor.

Doğru miktardaki finansman ihtiyacına doğru zaman ve uygun şartlarda erişim kadar söz konusu kaynağın işletme ve yatırım sürecinde doğru ve etkin kullanımı da önem arz ediyor. Bankalar artık tarımsal üretimde çiftçiye kredi imkanı sağlayan klasik misyonunun ötesine geçerek verimlilik ve kârlılığın artırılması, işletmede tasarruf stratejileri, katma değerli üretim ve markalaşmaya giden süreç dahil pek çok noktada “danışmanlık hizmeti” de yürütür hale geldi. Tarıma en uzak diye düşünülen bankalar artık tarım bankacılığı birimini oluşturdu.

Ziraat mühendislerinin tarım bankacılığında artan istihdamı bunun somut bir örneği. Neredeyse tüm bankaların, çiftçilerin kullanımına yönelik akıllı telefon uygulamaları geliştirmeleri önemli bir gösterge. Bir taraftan çiftçiye doğru kanallardan, en kısa sürede ulaşılırken, diğer taraftan sektöre yönelik veri tabanı elde ediliyor.

Ancak 2023 yılı sonundan başlayan ve devam eden süreçte yaşanan finansal sıkıntıdan kaynaklı tarımda kredi finansmanı yok denecek seviyeye indi. Olsa da çiftçinin kullanabileceği, üretimi destekleyecek faiz oranlarının çok ötesine geçti. Yaşanan olaylardan ders alarak gelecekteki tehlikeye tedbir almak gerekir. Şuan oluşan % 50-60 faiz oranlı kredi temininde zorlanan çiftçi ve tarımsal ticaret, ticarete konu gübre, ilaç, tohum girdilerini aldıkları fiyattan daha düşük fiyata tabir doğru ise bozdurarak bankadan sağlayamadığı finansmanı kendi çözme yoluna giderek geleceğini ipotek ettirmekte ve sonu belli olmayan karanlık ve tehlikeli yolda yürümeye çalışmaktalar.

Çiftçinin finansal okuryazarlığı konusu sosyal sorumluluk projeleri ya da sınırlı sayıda çiftçiye erişilen bölgesel programların ötesine geçerek genele yayılmak zorunda. Çiftçi ve finans kurumlarının dışında kamu, üniversite ve STK’ların organize şekilde hareket ettiği, etkin şekilde işleyecek bir yapıya ihtiyaç var. Bununla ilgili yapılan çalışmalarda maalesef işbirliği yerine kamu, üniversite, belediyeler ve STK larımız ben yaptım yarışı içindeler. Hâlbuki ki bu alanda yarış yerine ‘milli seferberlik’ ilan edilmeli. Bununda adresi tüm alanlarda kooperatiflerin yeni bir kanunla profesyonelleşmesi, İşletme analizi, Üretim analizi, Yatırım analizini ve finansal okuryazarlık konusunu yönetmesi gerekiyor.

Üç ana üretim sektöründen örnekleme yaparsak;

Kırmızı et fiyatları uzun bir süredir gündemden düşmüyor. Fiyatlardaki artış ve yüksek seyir devam ederken, canlı hayvan ithalatı sürerken buna, karkas et ithalatının eklenmesi ve bu alanda gümrük vergilerinin indirilmesi piyasalarda tartışıla dursun, büyükbaş hayvan varlığı 5 yılda 23 milyondan 17 milyona neden düştü sorusunun içini doldurmalıyız. Hayvancılıkta aslında istihdam sorunu, çalışacak iş gücünün yabancı çalışanlar neredeyse alternatifsiz duruma geçti de biz  hala sorunu ve çözümü finansman sorunu, girdi fiyatlarının yüksekliğinde arayarak acaba mı diyoruz.

2023 yılı Çukurova hasadı başlamadan buğday alım fiyatları açıklandı, mayıs haziran aylarında ülke genelinde etkili olan bahar yağışları üretimi tetikledi ve üreticilerimiz 40 yılda bir yaşanacak verim ve TMO nun doğru hamlesi ile dünya piyasalarının üzerinde bir alım yaparak üreticiye rahat bir nefes aldırdı. Etkisi ne oldu? 2024 yılı buğday ekiliş alanı % 15 arttı. Şimdi çukurovada hasada girilecek TMO alım fiyatı açıklamadı çiftçi endişeli serbest piyasanın insafına mı kalacağız diye. TMO kısa zamanda devreye girip hububat fiyatlarına yön vermezse tekrar üreticinin tercihi haline gelen buğday yerine şimdiden yeni sene ne eksem diye düşünmeye mi başlayacak.

2023 yılında Şeker pancarı fiyatı 16 polar şeker pancarı 1750 TL/Ton dan işlem gördü. Her polar artışı ton başına 109 TL artış uygulandı.Açıklanan fiyatlar ve üretime olumlu etki yapan iklim koşulları şeker pancarı üreticisinin motivasyonu arttırılmıştır. Çiftçinin pancar bedellerini karşılayacak olan şeker fabrikalarıdır. Şeker fabrikaları ürettikleri şekerden kazanmaları gerekir ki çiftçinin ihtiyacını yeterli ve zamanında karşılayabilsin. Hem şeker pancarı üretiminde hem de şeker fiyatlarında istikrar ve sürdürülebilirliğin sağlanması gerekir.  Üretici merkezli tüketici korumalı yaklaşımımızda elbette sanayicinin de karlılığı ve sürdürülebilir bir üretim yapmasını sağlayacak gelir gider dengesinin ve dahi karlılığının sağlanması gerekir. Şeker ticaretinde 2023 yılında şeker fabrikaları yerine şeker ticareti yapan sermaye insanları esas karlılığı sağladı. Bu manada Türk şeker ve Şeker kuruluna büyük görevler düşmektedir.

Şeker fabrikaları karlılığı sağlayamazsa ne olur? Türk Şeker görev zararı yazabilir. Özel sektör ben oynamıyorum diyebilir. Kooperatiflerin zararını kim karşılayacak?  Onlar bu işi nasıl devam ettirecek? Tabi ki üretici zarar edecek, üreticinin geleceğine yazılacak.

Amacımız bataklığa saplanmış araca patinaj yaptırıp, durumu içinden çıkılmaz hale getirmek yerine, çamurdan çıkarıp yürütür hale getirmek olmalı.

Çiftçinin finansal okuryazarlığını, İşletme analizi, Üretim analizi, Yatırım analizini sadece kendisinden beklemek yerine Devletin belirlediği politikalarla destekleyerek yön vermemiz gerekiyor. Politikalar çokça zaman belirlendi, belirleniyor ama uygulamaya geçemiyoruz.

Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki 2.2 milyonu aşan ÇKS kayıtlı çiftçi ile tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak ve her geçen gün zorlaşan şartlar ve riskler karşısında üreticiyi ayakta tutarak rekabetçi hale getirmenin başka yolu var mı?

Kronik hale dönüşen yapısal sorunların üstesinden gelmek, üretim planlamasından ürün pazarlamasına kadar ki organizasyonun ve entegrasyonun sağlanmasında da ‘Bilgi’yi paylaşmak ve kullanmak zorundayız. İklim değişikliği, salgın hastalıklar, iklime bağlı hastalık ve zararlı artışları gibi tarımın artık olağanlaşan risklerini yönetmek, en önemlisi coğrafyamızda devam eden savaşların tarım, enerji üretim ve ticaretini ne denli etkilediğini görerek  planlamaya, üretime, tarımsal ticarete yön verecek kalıcı uygulamalara ihtiyacımız var.

  • Tarımsal varlığımızın farkına vararak tarıma ve tarımcıya fırsat verilmesi durumunda tarım camiası olarak Ülkemize ekonomik, sosyal anlamda beklenenden çok daha fazla katkı yapacağımız inancındayım.
  • Tarımın, hükümet değişikliği değil, bakan değişikliği, hatta bağlı genel müdür değişikliğinden etkilenmemesi ve gelişen değişen dünya tarımsal ticaretinde yön alan değil yön veren bir yapıya kavuşturulması için Anayasal güvence altına alınması gerekmektedir.

#topragınadamı

Celil Çalış

1973 Yılında Konya/Kadınhanı ilçesinde doğan Celil ÇALIŞ, Konya Çumra Ziraat Meslek Lisesinden 1992 yılında mezun olduktan sonra Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Erzurum / Çat İlçe Müdürlüğünde Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladı. Sırasıyla Antalya / Elmalı, Antalya /Alanya ve Konya İl Tarım Müdürlüklerinde değişik kademelerde görev yaptı.

Previous Post
Next Post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir