2020 yılı her günü bir doğal afet, sağlık problemleri, askeri veya siyasi hareketlilikle başladı. Normal bir yılda yaşanabilecek ne kadar olay varsa yaşandı neredeyse iki ayda. Canımızın yandığı, boğazımızın düğümlendiği bir haftayı geride bıraktık. 35 Mehmet’imizi şehit verdik; ocaklardan çok yürekler yandı. Türk milleti yutkundu, yutkunmakla kalmadı yumruğunu da sıktı; başta eli öpülesi şehit ailelerimiz olmak üzere Vatan Sağ olsun dedi hep bir ağızdan.
Bu mücadele, geleceğin BÜYÜK TÜRKİYE’ sinin şekillendirilmeye çalışıldığı bir BEKA mücadelesidir. Şu an ve istikbalde Türkiye’de yaşayacak çocuklarımızın ülkeleri, devletlerinin olması için verilen mücadelenin adıdır BEKA. “Beka; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kıyamete Kadar Var Olmasının Adıdır”.
Mücadele Irak, Suriye olayları ile başladı gibi geldi bazılarına. Ne işimiz var bizim orda diyenler, ya tarih, coğrafya bilmiyor, ya da art niyetliler. Milli Eğitim müfredatında bu dersler olduğuna göre bu yaklaşım art niyettir. Yine de bu şekilde düşünen insanların günahını almayayım. Belki de tarih ve coğrafya derslerinden sorumlu geçmişlerdir! Anadolu ve Mezopotamya denilen eski dünya 1000 yıldır karışık durumdadır. 500 yıldır savaşlar var, son 100 yıldır olaylar bitmiyor, bugün infilak noktasına gelmiş yanardağ gibi patlıyor, yarında da durulmayacak emin olun.
BİZ BİN YILDIR BURADAYIZ. Nice bin yıllar, velhasıl kıyamete kadar da burada olacağız. Bu coğrafyada meydana gelen tüm olaylara şahitlik ettik. Bölgede gelişen olaylara seyirci kalamayız. Bilakis yön vereceğiz. Zaten seyirci kaldığımız gün, bittiğimizin resmidir.
Bir zamanlar ABD dışişleri bakanının Irak’ta istila sebebi olarak açıkladığı “Dünya yeraltı zenginliklerinin % 70’ini altında barındıran Ortadoğu, Ortaasya ve Kafkasya’yı başıboş bırakmayız. ” sözünü hatırlamalıyız.
Şu Libya, Doğu Akdeniz, Suriye, Irak’ta devam eden harekât ve hamlelerde hani bizim müttefik olduğumuz ülkeler ve birlikler vardı ya? Ne oldu bunlara, neden gündelik manevra ve söylemler içerisine giriyorlar bir bakalım mı?
Rusya Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu, Türkiye’ye saldırısının Nato üyelerine yapılmış sayılacağı, bunun sonucu olarak NATO ile karşı karşıya kalacağını bilmez mi? NATO, ABD ve AB ise Türkiye’nin Suriye politikasına karşıdır. Bu durumda Rusya’nın NATO, ABD ve AB’nin bilgisi dışında askerlerimizi vurma ihtimali yok, var mı sizce!!!
Rusya’nın Türkiye’ye karşı hasmane tutumu NATO, ABD ve AB’nin bilgisi dahilindedir ve yapılan beklenmedik hain saldırı sonrası “çok üzüldük, yanlışlık oldu” gibi benzer laflar işin edebi tarafıdır.
Irak, Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya harekâtlarında parti siyaseti yerine Devlet siyaseti yapma zamanıdır.
Devletle, Bayrakla, Vatanla, Milletle meselesi olmayan herkes Türkiye’nin güvenliği ve Türk Ordusunun başarısı için ortak akılda buluşmalıdır.
NATO, ABD, AB, Rusya ve diğer ülke ve kuruluşlara güvenmeden, MİLLİ DEVLET, GÜÇLÜ TÜRKİYE ülküsünde birleşmeli, milli ve yerli üretimin manasını anlamlandırmalı ve derinleştirmeliyiz.
Her alanda üretimden yana tarafız, sebep oluşturmalıyız.
Birlik beraberlik için tarafız, sebepler oluşturmalıyız.
Tarihimizin bu buhranlı ve kritik dönemecini milli birlik ve beraberlik şuuruyla AŞMALIYIZ!
Cephede aşkla mücadele eden, canlarını canlarımız için feda etmekten gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen yiğitlerimizle beraberiz. Allah yardımcıları olsun ve onları korusun.
İdlib’de köşeye sıkıştılar, şimdi ne yapacaklar diyen zihniyet cevabını vermelidir; köşeye sıkışan kim! Şehitler tepesi boş kalacak sözünü veren zihniyet şunu iyi öğrenmelidir: Şehitler tepesinin manası; yaşasın kıyamete kadar İslam’ın ve insanlığın son sığınağı Türkiye Cumhuriyeti devleti “Şehitler tepesi boş değildir” diyerek Çanakkale’de yedi düvelle savaştıktan sonra evlatlarına Muzaffer, Gazanfer, Mücahit adlarını koyabilen kahraman milletin nöbetinin adıdır.
920 senesinde Dedem Saltuk Buğra Han’dan bu yana mefulü olduğumuz İslam’ın sancaktarlığı Resulü Ekrem döneminde Allah’ın ayetleri ile insanlığa bildirilmiş, Türk Milleti ne tarafa yönünü dönse yedi düvel her dönem ve şartta karşısında olmuştur.
Türküm, Doğruyum, Yalnızım ama Allah daime bizimledir.
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lutfudur. Allah’ın lutfu geniştir; O, her şeyi bilir. (Maide: 54)
Türk Milleti gazayı, kimilerine göre ölüm dedikleri şahadeti bugün yaşamıyor ki! Şehit olmak ve şehit vermek Türk Milletini hiç korkutmamıştır, bilakis her Türk evladının şehitlik en büyük Ülküsüdür.
Eba Eyyüb Ensari anlatıyor: Hicret’in 10. yılında Tebük Seferi hazırlıkları yapılırken Medineli muhacirlerden bir elçi grubu Hazreti Peygamberi ziyaret ettiler. Ey Allah’ın Resulü! Cenabı Allah biz müminlere kuvvet ve güç verdi, her taraftan yardımlar geliyor. Sanırız ki artık cihada son vermek zamanı gelmiştir. Harabeye dönen bağ ve bahçelerimizin başında bulunalım, onları eski hallerine getirelim derler. Bu teklifi duyunca çok korktum, titredim diyor Eba Eyyüp Ensari.
Korkuya ne hacet Cebrail imdada yetişerek Allah’ın şu kelamını nakletti peygamberimiz:
Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara:216)
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.” diyor Yahya Kemal Beyatlı.
Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmeyiz, dostlukla uzanırsa sıkarız, düşmanlıkla uzanırsa keseriz. diyor Atam Ertuğrulgazi. Duamız ve inancımız odur ki! Allah, Türk Ordusunun yanında olacaktır.
En büyük gücümüz Millî Birliğimizdir. Buna zarar verecek davranışlardan sakınmak herkesin görevidir. Bahar Kalkanı Harekâtında Devletimizin ve Ordumuzun yanındayız.
Mevzu bahis vatan olunca her şeyin teferruat olduğunu bilen bir neslin evlatlarıyız.
#toprağınadamı