Celil Çalış – Toprağın Adamı

ŞEKER PANCARI; ŞEKERDEN DAHA ÖTESİ

ŞEKER PANCARI; ŞEKERDEN DAHA ÖTESİ

Şeker fabrikaları 2020-21 yılı kampanya dönemlerine peş peşe kurbanlar keserek dualar ederek başlıyorlar. Üreticilerimizin el emeği göz nuru ülkemizin önemli bir katma değeri şeker pancarı hasadı sonrası yoğun 100-120 günlük bir süreyi üreticisinden hasat edenine, yükleyicisinden nakliyecisine, fabrikasından çalışanına hep birlikte heyecanı yaşayıp bereketli bir sezon olması için emeklerimizi ortaya koyacağız. Sonuçta her işte olduğu gibi kazananlar olacak, biz kazananın üretici ve şeker sanayisi olması tarafındayız. Çoğu zaman olduğu gibi aldım sattım şunu kazandım yerine emek ve yatırımın kazanmasını istiyoruz. 

Şeker pancarı, üreticilerin hem gelirini artıran ve hem de istihdam sağlayan bir bitkidir. Şeker pancarı tarımı sağladığı yüksek katma değer, yan ürünlerin hayvan yemi olma ve tarımda sağladığı istihdam özelliği dolayısıyla, üretim bölgesinden kente göçün hızını kesen, üreticimize ve ülkemize en faydalı ve alternatifi olmayan,  olmasaydı icadı gereken bir bitkidir. 

Enerjide dışa bağımlılığı azaltabileceği biyoyakıtların önem kazandığı günümüzde, Covid-19 salgınında; alkol üretimi, maya üretimi ve birçok yan ürünü ile şeker fabrikalarını dolayısı ile şeker pancarı yetiştiriciliğinin stratejik önemini düne göre daha da arttırmıştır. Neymiş? Şeker pancarı sadece şeker değilmiş.

Ülkemizin Ege-Batı Karadeniz-Doğu Karadeniz-Akdeniz ve Güneydoğu bölgeleri haricinde kalan bütün sulanır alanlarında tarımı yapılır. Şeker pancarı Anadolu’nun vazgeçilmez en önemli bitkisidir. Gece gündüz sıcaklık farkının şeker kalitesine (polar) direk etkisi ile Orta Anadolu alternatifsiz bir üretim bölgesi olmuştur. Tarımda münavebenin, planlı üretimin ve sulu tarımın öncüsü, münavebe sistemi ile yapılan şeker pancarı tarımı, iyi bakımlı bir tarla bıraktığından kendisinden sonra yetiştirilecek ürünlerde verim artışı sağlamaktadır. Nitekim bu verim artışı buğdayda yüzde 20’ye kadar yükseldiği görülmektedir.

Bir dekarının fotosentez yoluyla havaya verdiği oksijen, 6 kişinin bir yılda tükettiği oksijene eşdeğer olup, aynı orman alanından 3 kat fazla oksijen üretmesi ile çevre dostu endüstri bitkisidir. Sağladığı katma değerle, gayri safi milli hâsılaya 3 Milyar Dolar katkı sağlar.  1 dekarında yaklaşık 10 işgücü istihdam sağlar.  

Şeker pancarı üretiminde 1998 yılından sonra kota sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Şeker pancarı ve şeker politikası 2001 yılında yürürlüğe giren 4634 sayılı Şeker Kanunu ile düzenlenmiştir. Üretimde kota uygulaması bu kanunla da sürdürülmekte ve üretim yazılı sözleşme hükümlerine göre yapılmaktadır.

Şeker Kanunu`nun 3. maddesine göre; “Şeker üretimi ve arzında istikrarı sağlamak amacıyla pazarlanacak şeker miktarı, sakaroz kökenli ve diğer şekerler için ayrı ayrı olmak üzere şeker türlerine göre, gerektiğinde dönemsel olarak kotalar ile belirlenir. Nişasta kökenli şekerler için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 10`unu geçemez. Bakanlar Kurulu bu oranı, Kurumun görüşünü alarak yüzde 50`sine kadar artırmaya, yüzde 50`sine kadar eksiltmeye yetkilidir”.

Mevcut Kanun kapsamında faaliyet gösteren tüm şeker şirketleri, Şeker Kurulunca kendilerine tahsis edilen kotalara göre üretim programı yapmaktadırlar. Son 10 yıllık dönemde Bakanlar Kurulu NBŞ kotasını yüzde 25-50 oranında artırmıştı. Mevcut kanunda bile AB ortalamalarının çok üzerinde üretim kotası verilen NBŞ`lerin kotasının daha da artırılmasının pancar şekeri sanayi ve pancar üreticilerini olumsuz yönde etkileyecek. NBŞ kotası 2019-2020 üretim sezonunda yüzde 50 azaltılmıştır. Buna göre Ülke toplam A kotasının yüzde 5’inden, yüzde 2,5’ine düşürülerek 67.500 ton olarak belirlenmiştir. Şeker pancarında yeterli üretim imkânı ve ortada net bir kalite var iken NBŞ kotalarının 2019 yılında olduğu gibi azalarak devam etmesi gerekir.

”Akıl, bir işin sonunu düşünmektir. Yani kârını, zararını çok iyi hesap ederek bir işe girişmektir. Çünkü son pişmanlık para etmeyecektir. Ve “ah keşke” sözleri, akılsızlığın neticesidir.” diyor rahmetli Necmettin ERBAKAN Hoca.

Dünyada şekerin yüzde 76,1`si kamıştan, yüzde 23.9`i pancardan üretilmiş olup, dünya şeker borsa fiyatlarını ticarete egemen olan düşük maliyetli kamış şekeri belirlemektedir. Dünyanın en büyük şeker üreticisi Brezilya olup, dünya üretimindeki payı yüzde 22`nin üzerindedir. Bu ülkeyi yüzde 16`lık payla Hindistan ve yüzde 8`lik payla Çin takip etmektedir. Türkiye yüzde 1,3`lük payla 15. sırada yer almaktadır.

Türkiye 15 Türk Şeker, 18 Kooperatif ve özel sektör olmak üzere 33 şeker fabrikası ile üretim yapmaktadır.

Türkiye`de şeker pancarı üretimi; 2000 yılında 18 milyon 759 bin ton olan şeker pancarı üretimi 2016 yılında 14 milyon tona gerilemiştir. 2019 yılında 16 milyon tona yükseltilebilmiştir. Buna karşılık aynı dönemde hektar başına verim 45,9 tondan 58,4 tona yükselmiştir.  Ülkemizde Şeker Pancarı üreticisi çiftçi aile sayısı 450 binden 130 binlere düşmüştür. Bunun sebebi göç veya başka istihdam alanlarının oluşturulması değil, üretim ve karlılık anlamında Pankobirlik’in yoğun çabasına rağmen, şeker pancarı üreticisinin rekabet şartlarının zorlaştırılmasıdır.

Türkiye`de şeker pancarı üretimi 2019 yılında 313 bin 500 hektar alanda yaklaşık 16 milyon ton şeker pancarı üretimi gerçekleşmiş olup hedeflenen 2 milyon 800 bin ton şeker üretimin hedefinden 150 bin ton şeker eksik üretildi. 313 bin 500 hektar Şeker pancarı üretim alanından 50 bin hektar Konya Şeker, 35 bin hektar Ilgın+Ereğli hinterlandında olup, Türkiye ekiliş alanının yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Buna karşılık Şeker pancarı üretiminin yüzde 35 ini, şeker üretiminin yüzde 38’i Konya bölgesinden karşılanmaktadır. Şeker pancarı verimi Türkiye ortalaması dekara 5,4 ton iken Konya bölgesinde 7 ton kadardır. Kalite olarak, Türkiye ortalaması 15.5 polar iken, Konya bölgesi 17 polardır. Bu değerlendirmeler gösteriyor ki; Şeker pancarı, Konya Ovası’nın endemik bir bitkisidir.

Konya, şeker pancarı üretim alanları özelleşen şeker fabrikalarının sözleşmeli üretim kıskacına girmiş, bölgesinde bulunan 4 şeker fabrikası yanında üretim diğer fabrikalara kaymaya devam etmektedir. 2019 yılında Konya bölgesinde üretilen şeker pancarlarından yaklaşık 250 bin ton diğer fabrikalarda işlem görmüştür. 2020 yılında Konya ovasında üretilen şeker pancarlarından bir önceki yıla göre daha fazlası diğer fabrikalara işlenmeye taşınacaktır. 

Geçen yıla göre ekiliş alanındaki artış, iklim koşullarının uygunluğu ve buna bağlı olarak bitki hastalık, zararlı ve yabancı ot kontrolü ile verim ve kalitede yüksek olacağı beklentisi umut vericidir. 2020 yılında 340 bin dekar ekilişi yapılan alanından 21 milyon ton şeker pancarı üretimi ile önemli bir rekor üretimi beklenmektedir. Beklenen rekor üretimden 2 milyon 900 bin ton civarında bir şeker üretimi ile bu yılki beklenti rakamlarının üzerinde bir üretim gerçekleşmesi beklenmektedir.

Şeker pancarı kolay yetiştirilen bir ürün değil. Çiftçi pancarı bin bir meşakkatle yetiştiriyor. Şeker pancarı sökümü sonrası tarla seçimiyle başlayan hazırlık çalışmaları sonucunda Nisan döneminde ekimi yapılıyor. Sonra da 6 ay boyunca yoğun tarım ve ilgiyle yetiştiriliyor. Çiftçinin bu emeği ve alın terinin doğru değerlendirilmesi ve karşılık bulması gerekir.

Son 5 yıllık süreçte şeker pancarı fiyatı yüzde 37,5 artarken, aynı dönemde gübre fiyatı yüzde 70 artmış. Yine aynı dönemde mazot fiyatı yüzde 67 yükselirken son iki yılda stabil seyretmekte, tohumluk fiyatı yüzde 114 zamlanmış. Elektrikte sadece son 2 yılda yüzde 100’ün üzerindeki artış üreticinin maliyet yükünü artırmıştır. Zirai ilaç masrafları da cabası. Yaptığımız hesaplamalara göre 2019 yılı şeker pancarı üretimindeki toplam masrafların yarısı enerji giderlerini oluşturmaktadır. Orta Anadolu şeker pancarı üretiminin lokomotifi ise, enerji giderleri üzerinde yapılan toplantı ve değerlendirmelerin artık bir sonucu ortaya konmalıdır.

Çiftçinin pancar bedellerini karşılayacak olan şeker fabrikalarıdır. Şeker fabrikaları ürettikleri şekerden kazanmaları gerekir ki çiftçinin ihtiyacını yeterli ve zamanında karşılayabilsinler. Hem şeker pancarında hem de şeker fiyatlarında istikrar ve sürdürülebilirliğin sağlanması gerekir.  Geçen yılki yüzde 28 şeker pancarı fiyat artışı şeker fabrikalarının üretim maliyetlerine etkisi, bunun sonucu yılsonu karlılığına nasıl etkisi oldu bunları samimiyetle değerlendirmek gerek.

Şeker fabrikaları karlılığı sağlayamazsa ne olur? Türk Şeker görev zararı yazabilir. Özel sektör ben oynamıyorum diyebilir. Kooperatiflerin zararını kim karşılayacak?  Onlar bu işi nasıl devam ettirecek? Tabi ki üretici zarar edecek, üreticinin geleceğine yazılacak.

Tüketiciyi korumanın, üreticiyi korumadan geçtiği daima göz önünde bulundurulmalıdır. Arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güvenliğinden bahsedilmesi işin edebi yanıdır.  Tüm bu sebeplerle tüketiciyi ve üreticiyi koruma rolünün dengelenmesi ve psikolojik sınırların ötesinde gerçekçi yaklaşımlar ortaya koymamız gerekir.

Şeker pancarı, Tarım Orman Bakanlığı’nda tarımsal üretim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda sanayi ürünü, Ticaret Bakanlığı’nda ticaret ve iktisat, Sağlık Bakanlığı’nda da halk sağlığı açısından ciddiyet ve hassasiyetle ele alınmalıdır. Gelecek nesillere kullanılabilir toprak ve su kaynağı bırakmanın yanında sağlıklı besin tüketimi alışkanlıkları bırakılmalıdır. Çevre ile birlikte ‘Gıda Güvenliği’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nca da tüm eğitim kurumlarında temel ders olarak müfredata alınmasında geç bile kaldık.

#topragınadamı

Celil Çalış

1973 Yılında Konya/Kadınhanı ilçesinde doğan Celil ÇALIŞ, Konya Çumra Ziraat Meslek Lisesinden 1992 yılında mezun olduktan sonra Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Erzurum / Çat İlçe Müdürlüğünde Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladı. Sırasıyla Antalya / Elmalı, Antalya /Alanya ve Konya İl Tarım Müdürlüklerinde değişik kademelerde görev yaptı.

Previous Post
Next Post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir