Çiftçilerimiz Desteklemelerden Hakettiğini Alabiliyormu?
Tarımsal Desteklemeler Çiftçilerimizin Menfaatleri Doğrultusunda Yeniden Düzenlenmelidir.
Tarımsal desteklemeler Gübre Mazot, bitkisel üretim, et ve süt gibi farklı kalemlerde uygulanmaktadır. Tarımsal desteklemeler 2009 yılından buyana havza bazlı destekleme yapılacak gibi dillendirilsede, 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe giren Milli Tarım Projesinin en önemli ana başlıklarından birisi olsa da ürün bazlı destekleme olarak devam ettirilmektedir.
Destekleme politikaları Türk tarımına yeterince katkı sağlamıyor; Destekleme, teşvik ve yönlendirme amacı gütmeli, sonrasında üreticiler verim ve kaliteye dayalı bir destekleme modeline dogru kaydırılmalıdır. Ülkemizde uygulanan destekleme sistemi alışkanlık ve sürekli Devletten beklenti durumuna doğru sürüklenmektedir. Yapılacak doğru projelerle Anayasa da da yer alan GSH nın % 1,5 u tarımsal destek olarak dagıtılır maddesine uyulmalı ancak teşvik edici, örnek, verim ve kalite artışını baz alan bir destekleme modeline dönülmelidir.
Tarım ve Orman Bakanlığınca son 15 yılda Kırsal Kalkınma, İPARD, gibi kurumlarca özellikle hayvancılık, tarım alet makinaları destekleri ve üreticilerimizde yem bitkileri, yağlık bitkiler, tohumluk, mazot, gübre vb. şekillerde destekleme, hibe, teşviklerle tarımsal faaliyeti devam ettirme yönünde ciddi bir destekleme politikası uygulanmaktadır.
Bu destekleme ve teşvik politikasında üreticilerin en zoruna giden, bölgeler arası ayrımcılıkların yapılmasıdır. Orta Anadolu’yu göz önüne alacak olursak; hayvancılık, tarım alet makine, tarımsal elektrik kullanımı, bitkisel üretim teşvik ve desteklemelerine müracaat eden üreticilerimizin yegane amacı bu teşvik ve desteklemelerden faydalanarak tarımsal üretime katkıda bulunmak ve kendi refahını mümkün olduğu kadar yükseltmektir. Şunu biliyoruz ki ülkemizin değişik bölgelerinde bu hibe ve teşviklerde amaç sadece hibe ve teşvikten faydalanmak olup uygulamada da sadece bu mihmalde gerçekleşmektedir. Yapılan hibe ve desteklemelerin Entansif tarımsal üretime yönlendirici, kooperatifleşmeye birlikte büyümeye teşvik edici olması gerekmektedir. Bu gün yapılan tarım alet makinaları teşvik ve hibe projelerinin güçlü traktörlerle işlem yapabilen kombine makinelerle üreticilerimizin tarımda kalmalarını sağlayıp, birlikte çalışmaya birlikte büyümeye de yönlendirmemiz gerekmektedir.
Tarıma verilecek toplam destek miktarı GSMH’nın %1,5’inden az olmamalıdır.
Hayvancılıkta en önemli sorun olan kaba yem açığının karşılanması için, yem bitkileri desteklemeleri devam ederek mera ıslah çalışmaları doğal yapıyı bozmadan yapılarak hızlandırılmalıdır.
Tarımsal işleme, pazarlama ve depolama ile ilgili yatırımlar için “Ucuz Tarımsal Kredi” sağlanarak ve bu yatırımlar ile “Sözleşmeli Üretim” ilişkilendirilerek teşvik edilmelidir.
Çiftçimizin ürününü sigorta ettirmesi teşvik edilmeli, “Sigorta Prim” desteği verilmelidir.
Çiftçilerimize ve tarımsal sanayicimize kredi sağlamak üzere bir finans kurumu oluşturulmalıdır. Bu konu ile ilgili olarak Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası yeniden yapılandırılmalıdır. Bu tarımsal kuruluşlar Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı ile tarımsal sanayinin geliştirilmesi anlamında ilişkilendirilmelidir.
Özellikle ihracata dayalı üretim yapan tarımsal sanayii kuruluşlarına tesisleşme üretim pazarlama alanında hibe teşvik ve kredi desteği sağlanmalıdır. Bu çalışmalar Tarım Alet makine alanında kalmamalı gübre, ilaç, tohum gibi diğer tarımsal girdilere yansıtılmalıdır. Keza ihracata yönelik üretimlerin önünün açılması demek bu ürünlerin iç piyasada kullanıldıktan sonra ihraç edileceği gerçeği ile tarımın en büyük sıkıntısı olan girdi fiyatlarında direk olarak düşüş sağlayacaktır.
Devlet TV kanallarından biri “Tarım Kanalı” olarak yapılandırılmalı, özel kanalların belirli zaman dilimlerinde tarımsal yayım yapması sağlanmalıdır.
Destekleme Politikaları Havza Bazlı ve Çiftçilerimizin Menfaatleri Doğrultusunda Yeniden Düzenlenmelidir.
Bu gün Bakanlıkça uygulanan mazot, gübre, tohum, yem bitkileri, yağ bitkileri, damızlık desteği, süt desteği vb desteklemelerde ortalama üreticilerimiz Tarım Orman İlçe müdürlüğüne yaklaşık 8 defa evrak getirmektedirler. Çalışan Mühendisler yılın büyük bir bölümünde bu getirilen evrakları işlemekle zaman kaybetmektedirler. Gelişen ÇKS sisteminde arazide ne ekili olduğu bilinecek kadar uydu görüntülerinden faydalanılabilen günümüzde üreticinin beyanı esas alınarak hem üreticiler bu prosedür den kurtarılsa hemde Mühendisler evrak memurluğundan arazi çalışmasına yönlendirilse doğru bir yaklaşım olmaz mı? Desteklemeler için üreticilerin beyanında yanlışlık veya art niyet olması durumunda üreticilerin konunun önemine göre belirli bir sürelerde desteklemelerden men veya çıkartılacak hibe programlarına müracaat edememesi caydırıcı bir seçenek olacaktır.
Tarımsal Desteklemelerin amacına ulaşması, üreticilerin girdi maliyetlerini zamanında karşılayabilmeleri için;
- Tarım takvimi mali takvimle aynı 1 Ocaktan 1 Ocağa olup, üreticilerin verilen destek ve teşvikleri 1 yıl geç almasına neden olmaktadır. Tarım takvimi 1 Ekim den 1 Ekim’e olarak düzenlenmelidir.
- Havza Bazlı ürün destekleme programı bölgesel avantaj ve dezavantajları göz önüne alınarak yeniden düzenlenmeli, Destekleme programına göre Ülke genelinde bitki paterni yeniden şekillendirilmelidir.
“Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” Demiş Hz. Ali Efendimiz.
Bizde tarım camiası olarak diyoruz ki! Tarımsal varlığımızın farkına vararak tarıma ve tarımcıya fırsat verilmesi durumunda tarım camiası olarak Ülkemize ekonomik, sosyal anlamda beklenenden çok daha fazla katkı yapacağımız inancındayım.
#toprağınadamı